KIBATEK Roman Sempozyumu Hacettepe Üniversitesi’nde Yapıldı
Şeyda Başlı
Sayı 14: Kış 2004

Kısa adı KIBATEK olan Kıbrıs, Balkanlar, Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu’nun Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ile ortaklaşa düzenlediği Roman Sempozyumu, 5-6 Nisan 2004’te Hacettepe Üniversitesi’nde yapıldı. 1998 yılında çeşitli ülkelerde Türk edebiyatına katkıda bulunan edebiyatçı ve akademisyenlerin girişimi ile kurulan KIBATEK, yirmi ülkede temsilcilikleri, çalışma grupları ve kulüpleri olan bir vakıf. Aralarında Azerbaycan, Kıbrıs, Makedonya, Romanya ve Ukrayna’nın da bulunduğu geniş bir coğrafyada edebiyatla ilgili çeşitli etkinlikler düzenleyen vakıf, bu ülkelerin edebiyatları ve edebiyatçıları arasında bir köprü kurarak aralarındaki ilişkilerin güçlendirilmesini sağlıyor.

Ev sahipliğini Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı Roman Sempozyumu, bir müzik dinletisinin ardından KIBATEK başkanı İsmail Bozkurt’un ve Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul İnal’ın açış konuşmaları ile başladı. İki gün süren sempozyumdaki sekiz oturumda toplam 23 konuşmacı, 19. yüzyıldan günümüze, Balkanlar’dan Orta Asya cumhuriyetlerine uzanan geniş bir coğrafyada üretilen romanları farklı açılardan ele alan değerlendirmeler yaptı.

KIBATEK Roman Sempozyumu’nda hem genel olarak romanla ilgili konular, hem de farklı ülkelerden yazarların yapıtları üzerine bildiriler sunuldu. Genel konulu bildiriler arasında Gürsel Aytaç’ın Türk romanını disiplinlerarası yaklaşımlar açısından değerlendiren konuşması, Cengiz Ertem’in edebiyatta “tekinsizlik” kavramını Türk edebiyatı açısından yorumlayan çalışması ve Musa Yaşar Sağlam’ın romanlarda atasözü kullanımının günümüze yaklaştıkça azaldığını vurgulayan bildirisi yer alıyordu. Romanları içinde yer aldıkları tarihsel ve toplumsal bağlam açısından değerlendiren çalışmalar arasında ise Kurtuluş Kayalı’nın ve Metin Turan’ın kültür, kimlik ve tarihsellik gibi kavramları öne çıkaran bildirileri dikkat çekiyordu. Dilek Yalçın Çelik’in “80 Sonrası Dönemde Popüler İslami Roman” başlıklı bildirisi de romanların yazılışı ile toplumsal bağlam arasındaki ilişkiyi vurguluyordu.

Sempozyumda edebiyata ilişkin genel konuları değerlendiren bildiriler arasında popüler edebiyatı irdeleyen ve yazarların “star” haline gelmesini tartışan çalışmalar da yer aldı. Alper Akçam, “Yazar mı Star mı” başlıklı konuşmasında popüler kültürün etkisiyle bir değişim sürecine giren yazar kimliğini sorgularken, Salih Bolat, romanın popüler kültür üretiminde kullanılarak metalaşması ile popüler kültüre tanıklık etmesi arasındaki ayrımı vurguladı. KIBATEK Roman Sempozyumu’nda hem 19. yüzyıl, hem de 20. yüzyıl romancılarının romanları değerlendirildi. Nihayet Arslan’ın “Ahmet Mithat Efendi’nin Romancılığı” hakkındaki bildirisinde bu romancının alımlanmasındaki sorunlara değiniliyor, Münevver Oğan’ın Recaizade Mahmut Ekrem’de bilinç akışı tekniğini ele alan çalışmasında ise bu yazarın yenilikçi tekniği mercek altına alınıyordu. Sempozyumda 20. yüzyıl romanları hakkında da çok sayıda bildiri sunuldu. Süha Oğuzertem, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Sodom ve Gomore adlı romanı hakkındaki bildirisinde bu romanla ilgili yaygın kabulleri sorgularken, Olcay Önertoy, Adalet Ağaoğlu’nun Dar Zamanlar Üçlemesi üzerinde durdu. Daha yakın dönemde yayımlanan romanlar hakkındaki çalışmalar arasında Zeliha Güneş’in Buket Uzuner’in Gelibolu adlı romanıyla ilgili bildirisi ile Gonca Gökalp Alparslan’ın Özen Yula’nın Gılgamış destanını alt metin olarak kullandığı Hayat Bir Kere adlı yapıtı da bulunuyordu. Necmi Akyalçın ve Günay Güner ise Yaşar Kemal’in Bir Ada Hikâyesi dizisindeki romanlarını tarihsel ve imgesel açılardan değerlendiren konuşmalar yaptılar.

Sempozyumda Kazak, Kıbrıs ve Kosova romanları hakkında değerlendirmelere de yer verildi. Ainur Mayemerova, Muhtar Avezov’un Abay Yolu romanındaki farklı kadın tiplerini irdeleyerek Kazak kültüründe kadının konumunu tartıştı. İsmail Bozkurt, “Tarihsel Gelişimi İçinde Kıbrıs Türk Romanı” başlıklı konuşmasında Türkiye’de yeterince tanınmayan Kıbrıs-Türk roman geleneğinin tarihsel gelişimi üstünde durdu. Bilge Ercilasun ise bildirisinde Kıbrıs’ın önemli yazarlarından olan Bozkurt’un Yusufçuklar Oldu mu? adlı romanını irdeledi. Kosova’da yazılan Türkçe romanlar ise araştırmacı-yazar Hasan Mercan tarafından ele alındı.

KIBATEK Roman Sempozyumu’na tanınmış romancılarımızdan Adalet Ağaoğlu, Erendiz Atasü ve Erhan Bener’in de katılması, etkinliğe ayrı bir renk kattı. İlgiyle izlenen konuşmalarında Adalet Ağaoğlu, “Edebiyatımızda İçerik-Biçim Değişmeleri” konusunda değerlendirmelerde bulunurken, Erendiz Atasü, bireyselleşme ile romanın ortaya çıkışı arasındaki ilişkiyi yorumladı. Erhan Bener’in “Roman Kimliği” başlıklı konuşması da ilgiyle izlenen konuşmalar arasındaydı.

KIBATEK Roman Sempozyumu, uzun bir tarihsel dönem ve geniş bir coğrafyada yazılan Türkçe romanlara odaklanması, romanla ilgili genel ve özel sorunları ele alması, eleştirmen, akademisyen ve okurları edebiyatçılarla buluşturması açısından renkli ve başarılı bir etkinlikti. KIBATEK’in çok sınırlı olanaklarla gerçekleştirdiği bu tür etkinliklerin çeşitli kişi ve kurumlardan daha fazla destek görmesi dileğiyle...

basli@bilkent.edu.tr