Başak Bingöl |
|
Türk Edebiyatı Bölümü öğrencileri ve öğretim görevlilerinden oluşan 23 kişilik bir grup Nisan’ın son ve Mayıs’ın ilk gününü tarihî İpek Yolu üstünde, bir edebiyat kervanı olarak seyir halinde geçirdi. Beypazarı’nı ardımızda bırakırken epey yüklenmiştik de. Nallıhan Kuş
Cenneti’nin kuşlarını aradık ama nafile... Onlar da bizim gibi yolda
olmalıydılar. Ama Taptuk Emre’nin, türbesinde bizi beklediğine emindik.
Emremsultan Köyü’nün ıslak toprak kokusu içinde yavaşça türbenin sahipsiz
kapısını açtık ve Yunus’un dizeleri eşliğinde türbeye tırmandık. Avludaki
mistik havaya neredeyse biz de karışıyorduk ki, terk-i dünya edemeden
nefsimize yenildik ve Nallıhan Hoşebe Ardıç Ormanları’nda bizi bekleyen
geleneksel yemeklerin başında bulduk kendimizi. Yöreye özgü kapama pilavı
açan Nuran Tezcan hocamız oldu. Türkiye’nin nadir ardıç ormanlarından olan
Hoşebe’de öğrendik ki sadece ardıç kuşunun bıraktığı tohum yeşeriyormuş
toprakta ve böylece bir ardıç ormanı oluşuyormuş. İpeğin ipek böceğinden
nasıl elde edildiğine, ehil ellerde nasıl binbir çiçeğe, takıya ve hatta
kitap ayracına dönüştüğüne tanık olduk. Ünü dünyanın dört bir yanına
dağılmaya başlıyordu iğne oyacılığının. Adalet Ağaoğlu’nun memleketinden
ayrılırken biraz daha ağırlaşmıştık. Dört yanı yemyeşil, sık bir ormanla kaplı Göynük Doğa Otel’in belki
çoğunu ilk kez duyduğumuz canlı ve popüler (!) şarkılarında dans ederken
tüm yılın yorgunluğunu atma fırsatı bulduk. Biraz daha kalmış olsaydık
sanıyoruz görsel sanatlara yeni dans türleri kazandıracaktık. Üstümüzde yağmur, etrafımızda yeşil, dilimizde şarkılar Abant’a indik.
Gölün üzerine çökmüş sis ve onu delmeye çalışan yağmur damlalarının
altında Necatigil’in kalp şeklindeki nilüferleri solmuştu. Köroğlu’na
özenip ata binenlerimiz oldu. Dönüş yolunda, hepimizin başında Abant’taki
çiçekçilerden aldığımız papatya taçlar vardı. Tarihin neresindeydik, günün
hangi saatinde, hangi koordinatlardan geçiyordu yolumuz, bilmiyorduk.
Edebiyatla doğanın elele tutuştuğu yerde biz sustuk. Müzik bize inat
çalıyordu ve biz yine sustuk... Yollarda buluşmak üzere... |
bingol@bilkent.edu.tr |