SEMPOZYUM “Mitten
Meddaha Türk Halk Anlatıları Uluslararası
Sempozyumu” Gazi Üniversitesi’nde
Yapıldı
Tuba Saltık Özkan* |
Sayı
16: Güz 2004 |
Gazi
Üniversitesi Türk Halkbilimi Araştırma
ve Uygulama Merkezi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü ve UNESCO Türkiye Milli
Komisyonu’nun birlikte düzenledikleri “Mitten
Meddaha Türk Halk Anlatıları
Uluslararası Sempozyumu”, 25-27 Kasım 2004
tarihlerinde Mimar Kemaleddin Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Sempozyumun açılışında,
Sempozyum Düzenleme
Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz,
sempozyumun, Somut Olmayan Kültürel Mirasın
Korunması Sözleşmesi’ndeki “somut olmayan miras”ın
neleri içerdiğini netleştirmek, sözleşmenin “sözlü anlatımlar”
bölümünde yer
alan halk anlatıları konusunda
birikim oluşturmak ve meddahlık konusundaki birikimi
değerlendirmek amacıyla düzenlendiğini
belirtti. Rektör
Prof. Dr. Kadri Yamaç ise konuşmasında
küreselleşmenin dayattığı tek kültürlüleşmeye
karşı verilen mücadelede
halkbilimi çalışmalarının öneminden bahsetti. Atatürk
Kültür Merkezi Başkanı Prof.
Dr. Taciser Onuk, UNESCO’nun, meddahlık geleneğini
insanlığın somut olmayan kültür mirasının
başyapıtları listesine alma çalışmalarını
anlattı. Kültür
ve Turizm Bakanlığı Araştırma
ve Eğitim Genel Müdürü
Mahmut Evkuran ise konuşmasında,
UNESCO’ya sunulan listede yar alan âşıklık,
ahilik geleneği, semah, Türk halı ve
kilimleri, halk hekimliği gibi konularda yürütülen çalışmalara hız verileceğini kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zeynel Koç ise konuşmasında
elektronik kültürün
sözlü kültür üzerindeki olumsuz etkilerinden söz
etti.
Etkinliğin açılışında daha sonra “çağdaş meddah”
olarak adlandırılan tiyatro sanatçısı Sinan
Bayraktar, “Ankara Sokaklarının Delisiyim”
başlıklı gösterisini
sundu. Ardından, âşıklık
geleneğinin günümüzdeki
temsilcilerinden Şeref Taşlıova’nın
kısa halk hikâye
anlatımı yer aldı. Sempozyumun
bu renkli açılışı, oturumlara ünlü halk anlatılarının,
âşıkların ve meddahların adlarının
verilmesiyle bütünleniyordu.
Bu yazıda sempozyumda sunulan yetmişe yakın
bildirinin hepsinden söz edemeyeceğimizden
yalnızca bazı konulara değinebileceğiz. Sempozyumun
ilk oturumu, Prof. Talât Halman başkanlığında,
Prof. Dr. Umay Günay’ın “Halk Hikayelerindeki Örnek İnsan
Tiplerinden Meddah Hikayelerindeki Kusurlu İnsan
Tiplerine Geçiş” başlıklı konuşması ile başladı. Günay, “Ortaoyunu, karagöz, ve meddah
hikâyelerinde ortak olan tiplere ve senaryolara bakıldığında, imparatorluğun çözülme döneminde toplumda yaşanan kargaşanın ve ahlâkî çözülmenin bu eserlere belli
ölçülerde yansıdığı görülür” dedi. Oturumun ikinci konuşmacısı “Meddah ve Medya” başlıklı
sunuşu ile Doç.
Dr. Nebi Özdemir’di. Özdemir, konuya sözlü ve
yazılı kültür ile eril kültürlerdeki insan
tipleri açısından yaklaştı.
Bilkent Üniversitesi hocalarından Hilmi Yavuz’un başkanlığındaki
ikinci oturumun ilk konuşmacısı olan Prof. Dr. Metin
Ekici, “Türk
Sözlü Geleneğinde Anlatıcılar
ve Anlatmalar Arasındaki İlişkiye Art Zamanlı
(Diyakronik) ve Eş Zamanlı (Senkronik) Bir Bakış”
başlıklı konuşmasında, yeni türlerin ortaya çıkmasıyla
Türk sözlü anlatı geleneğinde mitten meddaha bir gelişim
olduğunu vurguladı. Aynı oturumda söz alan Bilkent Üniversitesi
Türk Edebiyatı Bölümü yüksek lisans öğrencilerinden David S. Sayers, “Letâifnâme ve Çokseslilik” başlıklı konuşmasında Letâifnâme adlı eseri anlatı kuramları açısından
yorumladı. Aynı bölümün
doktora öğrencilerinden Murat
Cankara da, “Cem Yılmaz ve Meddahlık Geleneği”
başlıklı konuşmasında Cem Yılmaz’ın modern
mizahının meddahlık geleneğiyle ilişkisini
değerlendirdi.
Mitoloji konulu
bildirilerin yer aldığı “Yer-Gök Oturumu” oturumunda, çeşitli Türk
cumhuriyetlerinden gelen katılımcılar,
Başkurt, Hakas, Türkmen
ve Kırgız Türklerinin mitsel anlatılarıyla ilgili sunumlar yaptılar. Oturumda
mit ve medya konusu da tartışıldı.
Sempozyumun ikinci günü Prof. Dr. Pakize Aytaç’ın yönettiği ilk oturumda, efsane metinlerinin inisiasyon
törenleriyle
ilgisine dikkat çekilirken, Anadolu sahasına ait efsane ve menkıbe anlatıları ile
ilgili konuşmaların yanı sıra şehir efsaneleri de
ele alındı. Oturumun sonunda Kıbrıslı Meddah Mehmet
Ertuğ geleneksel bir meddah gösterisi sundu.
Sempozyumun
daha sonraki oturumuna Prof. Dr. Esma Şimşek başkanlık etti. Oturumda Tatar, Altay
ve Anadolu sahası masalları ile ilgili çalışmaların
yanında, masallara tip, motif ve eylem açısından
yaklaşan sunumlar yer aldı.
Destan türü ile ilgili çalışmalara yer ve-rilen ve Prof. Dr. Kamil Veli
Nerimanoğlu tarafından yönetilen “Oğuz
Kağan Oturumu”nda Türk destanları ile
ilgili bildiriler sunuldu. Bu oturumun sonunda Sinan
Bayraktar, “Hoca Bakkal” adlı gösterisini sundu.
Gülmece
türleri ile Karagöz geleneği
konularının işlendiği ve Prof. Dr. Ensar Aslan’ın
başkanlığını yürüttüğü “Karagöz-Nasreddin
Hoca Oturumu”nda Bursa ve Gaziantep
illerindeki Karagöz usta ve sanatçıları
tanıtıldı. Oturumda, ayrıca, Türk fıkra tipleri
arasında yer alan Baskilli fıkra tipi ve halk
anlatılarındaki deli tipi iki bildirinin konusunu
oluşturdu.
Sempozyumda en çok halk hikâyesi ile ilgili
bildiriler vardı ve bunlar ilk
olarak Prof. Dr. Fuzuli Bayat’ın başkanlığını
yaptığı “Kerem ile Aslı Oturumu”nda sunuldu. Halk
hikâyeleri, daha
sonra, başkanlığını Prof. Dr.
Şerif Aktaş’ın yaptığı “Köroğlu Oturumu”,
Prof. Dr. Erman Artun’un yönetimindeki “Arzu ile Kamber Oturumu” ve “Aşık Şenlik Oturumu”nda değerlendirildi.
* Tuba
Saltık Özkan, Gazi Üniversitesi Türk
Halkbilimi Bölümü’nde araştırma
görevlisidir. |