Sıla Arlı |
|
Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi, 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde bu kez kadın şairleri buluşturdu. UNESCO’nun Dünya Şiir Günü’nü evrensel düzeyde kutlama kararı aldığı 2000 yılından bu yana Bilkent Üniversitesi’nde her yıl düzenlenen etkinliklerin bu yıl yapılan dördüncüsü de öncekiler gibi geniş ilgi gördü. Ancak, etkinliğe katılan şairler ve şiirseverler bu yıl buruk bir sevinç yaşadılar; çünkü 21 Mart, ABD’nin Irak’a saldırısının ikinci gününe denk geldi. Şiire savaşın gölgesi düştü. Etkinliğin ilk bölümü, saat 15:00’te başlayan “Kadının Şiir Serüveni” konulu paneldi. Bilkent Üniversitesi Öğrenci Dekanı Perin Öztin’in başkanlık ettiği panele şair Gülseli İnal, Didem Madak, Bejan Matur ve Sennur Sezer ile eleştirmen Asuman Kafaoğlu-Büke konuşmacı olarak katıldı. Panelde ilk olarak konuşan Kafaoğlu-Büke, çocukluğunda, dünyayı kadın ve erkek gibi karşıtlıklar içinde gördüğünü söyleyerek bugün artık bu karşıtlıkları görmediğini, insanları birbirlerinden keskin çizgilerle ayırmadan, “ara tonlarıyla” değerlendirdiğini söyledi. Kafaoğlu-Büke, konuşmasında “kadın şair” yerine “şiir yazarak dünyayı güzelleştiren insanlar”a vurgu yaptı. Daha sonra konuşan Gülseli İnal, kendi şiir serüvenini dinleyicilerle paylaşırken şiirini esinle yazdığını vurguladı. İnal, şiirlerinde, dünya ile yeni bir ilişki kurmak için, barış için, sınırları kaldırmak, vahşeti yok etmek, aşkı davet etmek için imgeler ürettiğini söyledi. Sennur Sezer’in konuşması ise üç kadın şaire, Zeyneb Hatun, Mihrî Hatun ve Yaşar Nezihe’ye odaklanmıştı. “Kadın şair”in küçümseyici bir ifade gibi anlaşıldığını, bu yüzden önceleri şiire uzak durduğunu söyleyen Sezer, daha sonra üç kadın şairin şiir anlayışlarından söz etti ve cesaretlerini övdü. Panelde daha sonra konuşan Didem Madak, kadınların, erkeklerce belirlenen kültürel kodların dışına itildiklerini vurgulayarak edebiyat öğretmeni olan kız kardeşinin kendisine esin veren bir mektubunu dinleyicilerle paylaştı. Madak, konuşmasında, edebiyata yönelmek isteyen kadınların cesur olmaları gerektiğini vurguladı. Panelin son konuşmacısı Bejan Matur’du. Matur, şairin bir dil bağımlısı olduğunu belirttikten sonra kendi şiir anlayışını Anglosakson şiir geleneğine yakın bulduğundan söz etti. Matur, “Benim şiirimde kadınlık, ben kadın olduğum için var; kadın şiiri yazdığım için değil” dedi. “Kadının Şiir Serüveni” başlıklı panel, panelistlerin soruları yanıtlamalarının ardından sona erdi. Dünya Şiir Günü etkinliğinin ikinci bölümü 18:30’da başladı. Türkiyeli pek çok kadın şairin katıldığı programda onlarca şiir okundu. Açılış konuşmasında tüm konuklara ve kadın şairlere “Hoşgeldiniz” diyen Bilkent Üniversitesi Provost Yardımcısı Prof. Dr. Güliz Ger’in ardından Türk Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevda Şener bir konuşma yaptı. Şener, kadın duruşunu ve kadın sözcüklerini dile getirdiğine inandığı bütün kadın şairleri, Gülten Akın’ın dizelerine yaptığı göndermelerle selamladı. Gazeteci ve yazar Zeynep Oral, Dünya Şiir Günü kutlamasında kadın şairleri yalnız bırakmamıştı. Oral, yaptığı konuşmada, öncelikle savaşa değinerek Irak halkına, Iraklı çocuklara ve “savaş uçaklarından korktukları için gökyüzüne bakmayan Iraklı kadınlara” selam yolladı. Ardından, Türk şiirinde, kadının genellikle özne olarak değil, nesne olarak yer aldığından söz etti. Oral, üniversitemizde yapılan bu etkinliğin “olumlu ayrımcılık” için bir örnek teşkil etmesinden duyduğu hoşnutluğu da dile getirdi. Program, Devlet Tiyatrosu sanatçısı Olcay Poyraz’ın Şükûfe Nihal, Halide Nusret Zorlutuna ve Gülten Akın’dan okuduğu şiirlerle sürdü. Programın Türkiyeli kadın şairlerin şiirlerine yer verilen bölümünde Refika Altıkulaç, Muhsine Arda, Arzu Ayçiçek, Eren Aysan, Mine Hoşcan Bilge, Serap Erdoğan, Emel Güz, Gülseli İnal, Zeynep Köylü, Didem Madak, Bejan Matur, Nilay Özer, Çiğdem Sezer, Özlem Sezer, Sennur Sezer, Betül Tarıman, Zerrin Taşpınar, Zeynep Uzunbay ve Dünya Şiir Günü’nde kadın şairleri Bilkent’te buluşturma düşüncesini gündeme getiren, bölümümüz öğrencilerinden Türkân Yeşilyurt sırayla sahneye çıkarak birer şiirlerini dinleyicilerle paylaştılar. Programın Türkçe şiirler bölümünde Mihrî Hatun’un bir gazelinin yanı sıra geceye katılamayan Gülten Akın, Melisa Gürpınar ve Lâle Müldür’den de şiirler sunuldu. Bilindiği kadarıyla Türkiye’de ilk kez bu sayıda kadın şair bu tür bir etkinlikte bir araya gelmiş oldu. Dünya Şiir Günü kutlamasının sonraki bölümünde dünya edebiyatından çeşitli kadın şairlerin şiirlerine yer verildi. Yedi farklı dildeki şiirler, önceki yıllarda olduğu gibi, önce özgün dilde, sonra Türkçe çevirileriyle sunuldu. Programın son bölümünde sahneye çıkan genç bağlama sanatçıları Meltem Koruk ve Ezgi Demirkaya’nın seslendirdiği türküler dinleyicilere tam bir şölen sundu. Bu yıl savaşın gölgesinde kutlanan Dünya Şiir Günü’nde kadın şairlerin kendileri ve şiirleri, “bütün insanlar için barış” umudunu ayakta tuttu. Farklı Dillerdeki Şiirler ve Seslendirenler
|
arli@bilkent.edu.tr |