Türk Edebiyatı İncelemelerinde Yeni Boyutlar
Esma Tezcan
Sayı 11: Kış 2003

Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü'nün 17 öğrencisi, 2002 yılının bahar ve yaz dönemlerinde yüksek lisans programını başarıyla tamamlayarak mezun oldu. Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl mezun olan öğrencilerin yüksek lisans tezleri de edebiyatımızın belli başlı konularında özgün bilimsel katkılar içeriyor. Divan edebiyatı ve çağdaş edebiyat alanlarında yoğunlaşan tezlerde şiir, roman ve eleştiri türlerindeki yapıtlar irdeleniyor. Bu yazıda 2002 yılı mezunlarının yüksek lisans tezlerini kısaca tanıtmayı amaçlıyorum.

Divan Şiiriyle İlgili Tezler

Gülşen Çulhaoğlu: "Şeyhî'nin Hüsrev ü Şirin Mesnevîsindeki Aşk İlişkileri"

Gülşen Çulhaoğlu, tezinde Şeyhî'nin Hüsrev ü Şirin adlı mesnevîsini, iktidar-otorite, psikanaliz ve tasavvuf bağlamında inceleyerek Ferhat'ın ve Hüsrev'in asıl arzu nesnelerinin "otorite" olduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra mesnevînin ana izleğinin aşk olmasına karşın, söz konusu yapıtta aşk öğesinin karakterleri otoriteye ulaştırma yolunda bir aracı olduğu öne sürülmektedir. Çulhaoğlu'nun incelemesi, iktidar ve otorite ilişkileri, aşk-iktidar ilişkilerinin psikanalitik boyutu ve tasavvufî boyut olmak üzere üç ana bölüme ayrılmaktadır. Bu bölümlerde despotik ilişkilerin yanı sıra kıskançlık öğesi de irdelenmektedir (tez danışmanı: Prof. Talât Halman).

Tûbâ Işınsu İsen: "Divan Şiirinde Fahriye"

Tûbâ Işınsu İsen, yüksek lisans tezinde, kasidelerin fahriye bölümlerinde şairlerin kendilerine yönelik övgülerini, Osmanlı toplumsal yapısı içinde anlamlandırmayı amaçlamaktadır. İsen, çalışmasında, Divan şiiri dönemi boyunca rastlanan fahriye örneklerini incelerken bu tarz şiirde ideal bir şairin nasıl olması gerektiği sorusunun yanıtını aramaktadır. Tezde kasidelerin fahriye bölümlerinde ideal şairin tanımlandığı sonucuna ulaşılmaktadır (tez danışmanı: Dr. Mehmet Kalpaklı).

Arzu Kalender: " 'Taze Can Buldu Cihan': Osmanlı Şiirinde Bahar"

Osmanlı şiirinde bahariyeleri konu alan bu tezde doğadaki görüngülerin, şairlerin imgelem dünyası üzerindeki etkisi ve doğayla insan arasındaki etkileşimin boyutlarının gösterilmesi açısından taşıdığı önem vurgulanmaktadır. Osmanlı kasidelerindeki bahar betimlemelerinden hareket ederek doğanın, insanın toplumsal ve bireysel edimleri üzerindeki etkisinin açıkça görülebildiğini savunan Arzu Kalender, bahar betimlemelerinin şairin imgelemi ile yapıtı üzerinde etkin bir işleve sahip olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır (tez danışmanı: Dr. Mehmet Kalpaklı).

Modern Şiirle İlgili Tezler

Pınar Aka: "Hilmi Yavuz Şiirine Metin-Merkezli Bir Bakış"

Pınar Aka, tezinde, şair Hilmi Yavuz'un Hüzün ki En Çok Yakışandır Bize, Söylen Şiirleri, Ayna Şiirleri, Çöl Şiirleri, Akşam Şiirleri ve Yolculuk Şiirleri adlı kitaplarında bulunan şiirlerini temel almıştır. Aka'nın çalışmasının ilk bölümünde ikili karşıolumlar incelenmektedir. Bunun yanı sıra Hilmi Yavuz'un şiirindeki metinlerarası göndermeler, Gérard Genette'in kuramı bağlamında ele alınmaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise Hilmi Yavuz'un şiiri, Paul Brémont ve Yahya Kemal'de karşılaşılan "saf şiir" kavramı çerçevesinde incelenmekte ve Yavuz şiirinin "saflaşma" serüveni izlenmektedir (tez danışmanı: Prof. Talât Halman).

Ali Akgün: "İlhan Berk Şiirinde Nesne Sorunu"

Ali Akgün, incelemesinde, İlhan Berk şiirini fenomenolojik yaklaşımı bir perspektif olarak gören Cenevre Okulu'nun yöntemiyle irdelemektedir. Fenomenolojik yöntem aracılığıyla İlhan Berk şiirinin çok katmanlı anlam yapısının açıklanabildiğini öne süren Akgün, bu şiirde anlam katmanlarının aşk, kadın ve cinsellik izlekleriyle okurun karşısına çıktığını ileri sürmektedir. Akgün'e göre, İlhan Berk şiiri, kapalılığı kimi zaman anlamsızlıkla karıştıran, ancak tutarlı bir düşünce sistemiyle kurulmuştur (tez danışmanı: Prof. Talât Halman).

Fırat Caner: "Bir İdeoloji Olarak Murathan Mungan Şiiri"

Fırat Caner'in yüksek lisans çalışmasında Murathan Mungan'ın gelenekle kurduğu ilişkide, geniş zamanda geçerli olanı bulup işleme arzusunun olduğu vurgulanmaktadır. Caner'e göre, Mungan, insanı kendisiyle yüzleştirmeye çalışmaktadır. Caner, Mungan poetikasının modernle gelenek arasında, ancak geleneğe daha yakın bir çizgide yer aldığını ileri sürmektedir. Çalışmada, ideoloji, estetik ve sanat kavramları Kant'ın öğretileri doğrultusunda ele alınmaktadır. Bunların yanı sıra Althusser'in görüşleri ışığında "ben ve öteki" kavramları da irdelenmektedir (tez danışmanı: Prof. Talât Halman).

Ahmet Orhan: "Ece Ayhan ve Tarih Yaklaşımı"

Ahmet Orhan, yüksek lisans tezinde, Ece Ayhan şiirinde varolduğu öne sürülen tarih anlayışını araştırmayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra, şairin düzyazı ve söyleşileri göz önünde bulundurularak söz konusu tarih anlayışıyla kurduğu ilişki ele alınmaktadır. Bu doğrultuda İdris Küçükömer ve Şerif Mardin'in toplumsal konulardaki görüşlerine de değinilen tezde kuramsal yaklaşımın uygulama alanı olarak Çok Eski Adıyladır kitabında toplanan şiirlere ağırlık verilmektedir (tez danışmanı: Prof. Talât Halman).

Romanla İlgili Tezler

Arsev Ayşen Arslanoğlu: "Halit Ziya Uşaklıgil'in Romanlarında Aşk ve Nesne İlişkileri"

Psikanalitik eleştiri kuramını esas alarak Halit Ziya Uşaklıgil'in romanlarındaki aşk ve kendini feda izleklerini inceleyen Arsev Ayşen Arslanoğlu, tezinde kuramsal açıdan Sigmund Freud'un libido kavramını ve Melanie Klein'ın nesne ilişkileri üzerine görüşlerini esas aldığını belirtmektedir. Arslanoğlu, çalışmasında, Halit Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu ve Mai ve Siyah adlı başyapıtlarını aşk ve nesne ilişkileri açısından incelemiştir. Ayrıca bu yapıtları karşılaştırmak ve bulguları doğrulamak amacıyla, Uşaklıgil'in erken dönem romanlarındaki aşk yapılarının incelenmesini de çalışmasına dahil etmiştir (tez danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Süha Oğuzertem).

Kerem Gün: "Peyami Safa'nın Yalnızız Romanında Ruh ve Beden Sorunsalı"

Kerem Gün, tezinde, Peyami Safa'nın 1949'a kadar olan yapıtlarında kurduğu çatışma ortamının dört kişiden oluşan bir modelle ifade edildiğini belirlemektedir. Gün'e göre, bu modelde seçici durumda bir kadın, onun karşısında Doğu ve Batı'yı temsil eden erkekler ve bir "bilge kişilik" konumundaki-daha çok yazarı temsil eden-karakterlerden bahsetmek olanaklıdır. Peyami Safa'nın yapıtlarında yer alan Doğu-Batı sorunsalı Gün'ün saptamalarına göre 1949'dan sonra yerini ruh-beden çatışmasına bırakmaktadır. Bu çatışmada Peyami Safa'nın yapıtlarında yer alan ruh-beden sorunsalı, yazarın Yalnızız adlı romanı temel alınarak irdelenmektedir (tez danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Süha Oğuzertem).

Burcu Karahan: "Peride Celâl'in Romanlarında Kadın Kimlikleri"

Burcu Karahan'ın yaptığı incelemede Peride Celâl'in yapıtları iki döneme ayrılarak incelenmektedir. Karahan, Peride Celâl'in ilk dönem romancılığının Dar Yol adlı yapıtıyla noktalandığını ve ikinci dönem romancılığının Üç Kadının Romanı ile başladığını vurgularken söz konusu yapıtların birer "milat" belirlediklerini ileri sürmektedir. Bu ayrıma karşın, Karahan, incelemesinde, Peride Celâl'in romanlarındaki kadın kimliklerinin bir bütünsellik oluşturduklarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Karahan, "anne sevgisi", "beden algısı" ve "ben merkezcilik" gibi izleklerin kadın karakterlerin birbirlerini yinelemelerinin nedeni olduğunu belirterek bu izleklerin psikanaliz açısından değerlendirmesiyle ortaya çıkan narsisist kişilik özelliklerinin çalışmasının ilgi alanına girdiğini söylemektedir. Karahan, tezinin kuramsal bölümünde Sigmund Freud, Otto Kernberg ve Heinz Kohut'un yanı sıra D. W. Winnicot'ın çalışmalarından da faydalanmaktadır (tez danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Süha Oğuzertem).

Alena Ramiç: "Abdülhak Şinasi Hisar'ın Söyleminde Gelenek"

Alena Ramiç, yüksek lisans tezinde, Hisar'ın yapıtlarının moderniteye karşı direniş özellikleri gösterdiğini belirlemektedir. Ramiç'e göre Hisar'ın eleştiri türüne dahil edilebilecek yazılarındaki öznel ve "şairane" ifadeler, onu modern anlamda bir eleştiri yapmaktan uzaklaştırmaktaysa da, bu yaklaşım, Hisar'ın edebiyata bakışı konusunda önemli ipuçları barındırmaktadır. Ramiç, Hisar'ın eleştiri yazılarında ortaya koyduğu edebiyat anlayışından hareket edildiğinde tür açısından belirsizlikler olduğunu, buna karşın özenli üslûbun ilk bakışta dikkat çektiğini vurgulamaktadır. Bu tezde Hisar'ın şiir anlayışından roman sanatına bakış açısına uzanan yelpazede kapsamlı bir çalışma yürütülmüştür (tez danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Süha Oğuzertem).

Gamze Somuncuoğlu: "Sevgi Soysal'ın Yapıtlarında Kadın Kimliği" (Tutkulu Perçem, Tante Rosa, Yürümek)

Gamze Somuncuoğlu'nun tezinde, Sevgi Soysal'ın yapıtlarında genel olarak kadın karakterlerin ön planda yer aldıkları belirlenmekte ve bu karakterler psikanalitik kuram bağlamında incelenmektedir. Somuncuoğlu, Soysal'ın yapıtlarındaki kadın karakterlerin kimliklerini bulmakta sorunlar yaşamalarının yanı sıra, nevrotik ve soğuk kişilik özellikleri gösterdiklerini vurgulamaktadır. Sevgi Soysal'ın kurguladığı kadın karakterler aracılığıyla kimi zaman kadın haklarını savunduğunu ileri süren Somuncuoğlu, çalışmasında feminist düzlemde bir incelemeye de yönelmektedir. Tez, "Sevgi Soysal'ın Söyleminde Kadın", "Sevgi Soysal'ın Yapıtlarında Kadın Kimliğinin Sorunları" ve "Yürümek'ten Şafak'a Uzanan Çizgide Bir Kadın" olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır (tez danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Süha Oğuzertem).

Ali Serdar: "Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Romanlarında Cinsellik"

Ali Serdar'ın incelemesinde Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun romanlarında cinsellik öğesi ele alınmıştır. Serdar'ın çalışması, kendisinin de belirttiği gibi, Yakup Kadri'nin yapıtlarına tarihsel, siyasal ya da ideolojik açıdan yaklaşan "geleneksel Yakup Kadri okumaları"na alternatif oluşturacak özgün bir okuma pratiği geliştirmeyi amaçlamaktadır. Serdar, tezinde, günümüze kadar Yakup Kadri'nin romanlarında çozümlenmeden bırakılan "cinsel kimlik" konusunun yazarın belli başlı romanlarında nasıl yer aldığını incelemektedir. Ali Serdar, yakın okuma tekniğine dayalı karakter çözümlemeleri yapmakta, bu amaçla psikanalitik kuramdan yararlanmaktadır (tez danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Süha Oğuzertem).

Özge Soylu: "Nahid Sırrı Örik, Kıskanmak ve Psikanaliz"

Özge Soylu'nun yüksek lisans tezi, Nahid Sırrı Örik'in ilk romanı olan Kıskanmak'ı psikanalitik eleştiri yöntemiyle çözümlemeyi hedeflemektedir. İnceleme, Örik'in romanının baş karakteri olan Seniha'ya odaklanmaktadır. Soylu, tezinde, Seniha karakterinin sınır kişilik oluşumu sergilediğini savunmaktadır. Soylu'ya göre, Örik'in Kıskanmak adlı romanının başarısı, "yazarın insan ruhunun derinliklerine inerek orada kötücüllük tohumlarını bulup çıkarmasında"dır. Soylu'nun çalışmasında "Kıskanmak'ın Esiri Seniha", "Psikanaliz ve Kıskanmak"gibi bölüm başlıkları bulunmaktadır (tez danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Süha Oğuzertem).

Sevil Tomur: "Klişelerden Uzak Bir Köy Romancısı: Abbas Sayar"

Sevil Tomur, çalışmasında, köy konusunda odaklanan yazarların "köy edebiyatçısı" oldukları gerekçesiyle edebî açıdan yeterince değerlendirilmediklerini belirtmektedir. Tomur'a göre bu yazarlardan biri de Can Şenliği, Çelo, Dik Bayır ve Yılkı Atı gibi yapıtların yazarı olan Abbas Sayar'dır. Tomur, köy kökenli bir romancı olarak Sayar'ın romanlarının Orta Anadolu'daki yaşama uzandığını ve dil özellikleriyle de yöresel şiveyi yansıttığını vurgulamaktadır. Bu tezde Tomur, Abbas Sayar'ın yapıtlarının köy edebiyatındaki yerini belirlemeyi amaçlamış ve yapıtların özgün yönlerini irdelemiştir (tez danışmanı: Prof: Talât Halman).

Reyhan Tutumlu:"Anlatı Bilimi Açısından Roman - Sinema Etkileşimi ve Bir Uygulama: Anayurt Oteli"

Reyhan Tutumlu, tezinde, sinema sanatının gelişmesiyle sinema-edebiyat ilişkisinin bir etkileşime dönüştüğünü belirtmektedir. Tutumlu'ya göre, Yusuf Atılgan, romanlarında daha çok iletişimsizlik ve yalnızlık gibi modern bireyin sorunlarının psikolojik yansımasını işlemiştir. Ona göre, Anayurt Oteli, görselleştirmeye ve yeniden üretime açık çağdaş anlatı teknikleriyle örülmüş bir romandır. Bu çalışmada, Anayurt Oteli'nin filme dönüştürülme süreci aydınlatılmaktadır. Tutumlu, tezinde, Yusuf Atılgan'ın romanı ile Ömer Kavur'un aynı adla sinemaya uyarladığı film doğrultusunda kuramsal ve teknik boyutlara sahip bir inceleme yürütmüştür (tez danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Süha Oğuzertem).

Eleştiriyle İlgili Tez

Kaya Akyıldız: "Nurullah Ataç'ın Eleştiri Pratiğinde Uygarlık Sorunu"

Nurullah Ataç'ın "Batılı anlamda bir edebiyat ve eleştiri oluşturma çabalarına uygarlaşma sorunu üzerinden yaptığı özgün katkılarla öne çıkan bir eleştirmen" olduğunu belirten Kaya Akyıldız, tezinde, Ataç'ın "sanat, edebiyat ve eleştiri anlayışı[nın] modernist estetik ve sanat kuramından etkilen[diğini]" vurgulamaktadır. Akyıldız'a göre Ataç, Batı uygarlığının benimsenmesi konusunda tavizsiz tutumuyla kendine özgü bir konuma sahip olmuştur (tez danışmanı: Prof. Talât Halman).

Türk Edebiyatı Bölümü'nün yeni mezunlarını özgün çalışmalarından dolayı kutluyor, edebiyat incelemelerine yaptıkları katkıların bundan böyle de sürmesini diliyoruz.

Tanıtılan tezlerin özetlerini bölümümüzün İnternet sayfasında bulabilir, tezlerin tam metinlerine ise Bilkent Kütüphanesi kataloğu aracılığıyla elektronik ortamda ulaşabilirsiniz
http://www.bilkent.edu.tr/~turkedeb/
http://library.bilkent.edu.tr/.

esma@bilkent.edu.tr