Halkbiliminde Yenilikçi Bir Ses: Millî Folklor
Evrim Ölçer
Sayı 11: Kış 2003

Folklor araştırmaları, her kültürün "kendine özgü" olanı arama ve yeniden üretme isteğiyle ortaya çıkmıştır. Ortak bir "bellek arşivi" olarak tanımlayabileceğimiz sözlü kültür öğelerinin derlenmesi ve sistemli araştırmalara konu olması, bir anlamda, kültürün temelindeki "söz"e ulaşmanın da ön koşuludur. Sistemli araştırmaları belirli bir düzeyi koruyarak okura ulaştırmaksa bilimsel nitelikteki dergilerin sorumluluğudur. Bu bilinci yansıtan bir dergi olan Millî Folklor, kendini geliştiren ve dönüştürebilen bir yapıya sahip.

İlk sayısı 1989 yılının bahar döneminde yayımlanan Millî Folklor, Öcal Oğuz, Türker Eroğlu, Murat Karabulut ve Nejdet İlhan'dan oluşan bir çekirdek kadroyla yola çıkar. Ne var ki, 1990 yılının güz sayısı olan yedinci sayıya ulaşıldığında Türker Eroğlu ve Murat Karabulut'un Ankara'dan ayrılmaları, Nejdet İlhan'ın da ilgi alanının değişmesi, bu yolda tek başına kalan Öcal Oğuz'u bir karar verme aşamasına getirir. Oğuz, kendisiyle yaptığımız görüşmede, o dönemde dergiyi kapatmak ile sürdürmek arasında bir seçim yapmak zorunda kaldığını, ancak "bir hevesin tatmini şeklinde yorumlanacak tarzda dergiyi kapatmayı seçmedi[ğini]" belirtti. Ardından da, "bütün idari zorluklara, baskı kaynağı, vergi gibi mali sorunlara karşın dergiyi yaşatmaya karar vererek bugünlere gelmesini sağlayan süreci başlattı[ğını]" ekledi. Bu tarihten sonra birçok araştırmacı, sorumluluğu tek başına yüklenen Öcal Oğuz'a, derginin bilimsel düzeyinin yükseltilmesinde danışmanlık, yayın kurulu üyeliği ve hakemlik yaparak yardımcı olurlar. Millî Folklor'a destek olan kişiler, dergiye ülke genelinde ulaşılabilmesinde de etkin rol oynarlar.

Millî Folklor'un yayım yaşamını üç döneme ayırarak incelemek olanaklı. Dergi, ilk yıllarında, Cumhuriyet dönemi boyunca âdeta bir geleneğe dönüşen ve halkevi ve halkbilimi dergileri çevresinde şekillenen derleme metinlerin yayımına yönelik bir politika izlemiştir. İkinci dönemdeyse salt derleme metinlerin yayımından vazgeçilerek, özgün düşünceye dayanan nesnel araştırma ve incelemelerin yanı sıra, Prof. Umay Günay danışmanlığında, Türkiye dışındaki önemli halkbilimi araştırmacılarından çeviri yazılara da yer verilmiştir. Daha sonraki döneminde Millî Folklor, yayım ilkelerini belirleyip hakem kurulu oluşturarak uluslararası yazım ölçütlerini benimsemiş ve TA (Türkologischer Anzeiger) ve MLA (Modern Language Association) gibi uluslararası endekslerce taranmaya başlanmıştır. Bunlara ek olarak, Mayıs 2002'den sonraki sayıları CSA (Cambridge Scientific Abstracts) tarafından taranmaktadır.

Millî Folklor'un ayırıcı özelliklerinden biri, her sayısında halkbiliminin farklı alanlarıyla ilgili yazılara yer vermesi. Bu yazılarda aranan, halkbiliminin edebiyat, müzik, el sanatları, oyun, inanç ve halk bilgisi gibi alanlarında derleme, inceleme, araştırma veya tanıtım yazıları olmaları. Türkiye'deki bazı dergilerde rastlanan kavgacı, polemikçi üslûba yer vermemesi, Millî Folklor'u, alanındaki bazı dergiler arasında farklı bir konuma taşıyor.

Akademik yayınların niteliğine ve güvenilirliğine önemli katkı sağlayan hakemlik sistemini devreye sokması, Millî Folklor'un kurumsallaşarak kalıcı bir süreli yayın olma arzusuyla birleşmiş ve başarısını perçinleyen bir gelişme olmuş. Dergiye gönderilen her yazının, yayımlanmadan önce mutlaka alanında Türkiye'de ve / ya da dünyada uzman olarak kabul edilen iki hakemin onayını alması gerekiyor. Millî Folklor'un hakem kurulunda halkbilimi alanında uzmanlaşmış önemli adlara rastlıyoruz. Bu isimler arasında Prof. Muhan Bali, Prof. İlhan Başgöz, Prof. Şükrü Elçin, Prof. Nevzat Gözaydın, Prof. Umay Günay, Prof. Abdurrahman Güzel, Prof. Metin Karadağ, Prof. Karl Reichl, Prof. Saim Sakaoğlu, Prof. Bilge Seyidoğlu, Abdeljelil Temimi, Prof. Fikret Türkmen ve Prof. Dursun Yıldırım'ı sayabiliriz.

Türk halkbilimi çalışmalarının uzun yıllar dünyadaki gelişmelerden habersiz olarak sürdürülmesi, Millî Folklor'da yayımlanan çevirilerin değerini daha da arttırıyor. Özellikle, Dan Ben-Amos, Richard Bauman, Alan Dundes, Isabelle Jan, I. Kellarman, Max Lüthi, Lord Raglan ve C. W. von Sydow gibi alanlarında uzman araştırmacıların önemli çalışmalarından yapılan çeviriler, Türkçe kaynak bulmakta zorlanan araştırmacılara yeni ufuklar açıyor. Bunların yanı sıra, Millî Folklor'da, araştırmacıların belirli bir konudaki bilgilere kolaylıkla ulaşmasını sağlayacak özel dosyalara da yer veriliyor. Bu özel dosyalar arasında, Dede Korkut ve Köroğlu ile ilgili olanları (sayı 4 ve 37), Azerbaycan'ı tanıtan dosyayı (sayı 5), Nevruz (sayı 25, 29/30, 37, 53), Hıdrellez (sayı 54) ve âşık edebiyatı (sayı 44) dosyalarını, ayrıca, Türk halkbilimine önemli katkılarda bulunmuş araştırmacılardan Pertev Naili Boratav, Seyfi Karabaş, Şükrü Elçin ve Umay Günay'la ilgili dosyaları (sayı 38, 39, 52 ve 56) sayabiliriz.

Millî Folklor'un 55. sayısı (Sonbahar 2002), "Türk Halkbiliminde Genç Bilkentliler Yaklaşımı Özel Sayısı" başlığını taşıyor. Bölümümüz öğrencilerinin yazılarının yer aldığı bu özel sayıda, Bölüm Başkanı Prof. Talât Halman'ın "Halk Sözünün Dehası" başlıklı sunuş yazısından sonra, yüksek lisans öğrencilerinden Elif Aksoy, Refika Altıkulaç, Hakan Atay, Günil Özlem Ayaydın, Bilgen Aydın, Ayşe Altıntaş Balcı, Murat Cankara, Müge Canpolat, Drita Çetaku, Hülya Dündar, Yeşim Gökçe, G. Ezgi Korkmaz, Canan Öktemgil Turgut ve Şehnaz Şişmanoğlu'nun araştırma ve inceleme yazıları bulunuyor. Bölümümüzde halk edebiyatı dersleri de veren Prof. Dr. Öcal Oğuz, kendisiyle yaptığımız görüşmede, bu özel sayıyı Millî Folklor'un 1990'lardan beri amaçladığı "özgün ve özgür" Türk halkbilimi projesinin en güçlü kıvılcımı olarak değerlendirdi. Kendi rehberliğinde sürdürülen halk edebiyatı dersleri bağlamında kaleme alınan bu yazıların Türk halkbilimi çalışmalarının geleceğini imlediğine inanan Prof. Oğuz, öğrencilerin çalışmalarından oldukça memnun olduğunu belirtiyor. Millî Folklor'un bu özel sayısı Anadolu'dan cesaretlendirici tepkiler almış.

Derginin bundan sonraki hedeflerini sorduğumuzda Öcal Oğuz şunları söylüyor: "Dünyada yüz yılı aşkın zamandır yayımlanan folklor dergileri var. Bizde? Ne yazık ki, süreli yayın alanı kurumsallaşamamıştır. Dünyada 100, hattâ 150 yıllık folklor dergileri vardır. Millî Folklor, 2003 yılında 15. yaşını kutlayacak. Buna Türkiye'de 'başarı' deniyor ama dünyaya baktığımızda durum anlaşılıyor. Geçen zaman geçmiştir. Dileğimiz ve çabalarımız, Millî Folklor'un kurumsallaşarak 2100'lerde 100. yaşını kutlamasını sağlamaya yöneliktir". Artık iyice kurumsallaşmış bulunan Millî Folklor'un tam anlamıyla bir halkbilimi okulu olabilmesi ise özellikle genç araştırmacıların dergiye sahip çıkmalarıyla mümkün olacaktır.

Millî Folklor'un 15. yaşını kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. (Dergiye http://www.millifolklor.com.tr.tc/ adresinden ulaşabilirsiniz.)

olcer@bilkent.edu.tr