ETKİNLİK
Prof. Dankoff'un Seyahatname ile Yolculukları
Dimitris Loupis*
Sayı 8: Kış 2002
Chicago Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Robert Dankoff, Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü ile Türk Edebiyatı Bölümü’nün katkılarıyla 25 Kasım 2001 tarihinde düzenlenen programda Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si üzerine bir konuşma yaptı. Dünyadaki en önemli Türk ve Osmanlı kültürü araştırmacıları arasında gösterilen Prof. Dankoff, Türk edebiyatının  kaynaklarından sayılan ve 11. yüzyılda yazılmış olan iki temel eseri, Divanü Lügat-it-Türk ile Kutadgu Bilig’i İngilizceye çevirerek yayımlamıştır.

Yaklaşık onbeş yıldır çalışmalarını Evliya Çelebi ve Seyahatname üzerine yoğunlaştırmış olan Prof. Dankoff, bu konu hakkında çeşitli monograflar ve makaleler yayımladı. Bunlar arasında 17. yüzyılda yaşamış ünlü devlet adamı Melek Ahmet Paşa üzerine, Seyahatname’deki bilgilere dayanan bir monografi ile bir Evliya Çelebi sözlüğü çalışması da yer alıyor. Dankoff, son olarak, Seyahatname’nin yeniden yayımlanmasını amaçlayan ve Yapı Kredi Yayınları’nca yürütülen projede görev alıyor.

Prof. Dankoff, Bilkent’teki konuşmasında, dinleyicilere editörlüğün inceliklerinden örnekler sunarak bir filoloğun merceğinden, büyük ihtimalle Evliya Çelebi’nin kendi eliyle yazdığı metnin zenginliklerini gösterdi. Dinleyiciler olarak Dankoff’la çıktığımız bu filolojik yolculuk boyunca epeyce zorlandık. Çünkü Evliya Çelebi’nin bütünüyle kendine özgü, epeyce zengin bir üslûbu olduğunu bir kez daha gözlemledik. Çelebi, değişik dilleri ve yerel lehçeleri bir dil bilgini özeniyle metnine taşıyor ve tanıttığı yörelerin görülmeye ve gösterilmeye değer bütün kültürel birikimini yansıtmaya gayret ediyordu. Ancak her ne kadar rahat anlaşılmayı amaç edinmişse de, bazen küçük oyunlar oynamayı da ihmal etmeyerek araçtırmacıyı güç durumlarda bırakabiliyordu. Bu yüzden, şimdiye kadar yapılan Seyahatname çevriyazılarında birçok sözcük hatalı ya da yanlış okunmuş ve bazı tarihî olaylar doğru anlaşılmamıştı.

Prof. Dankoff, konuşmasında bu duruma örnek olarak 16. yüzyılın ünlü gök bilgini Takiyüddin'in inşa ettirdiği gözlem kuyusu etrafında gelişen olayları anlattı.  Buna göre Takiyüddin'i çekemeyen bazı kimseler ondan şikayetçi olmuş ve kuyunun sihir amacıyla yaptırıldığı iftirasını yaymışlardı.  Bu durumun önünü almak için çıkarılan fetva ise harekesiz olarak, yani seslilerin nasıl okunacağı belirtilmeden yazılmıştı.  Evliya Çelebi de birçok farklı şekilde okunabilecek bu fetvayı olduğu gibi Seyahatname'sine aktarıyor ve bir dizi ilginç olayı anlatıyordu.

Osmanlı geçmişinin en tanıdık simalarından olan Evliya Çelebi ve Seyahatname’si üzerine bugüne kadar birçok çalışma yapıldı. Bu çalışmaların büyük çoğunluğu ise Çelebi’nin ziyaret ettiği yerlerin o dönemdeki özelliklerini aydınlatmaya yöneliktir. Ancak, Evliya Çelebi’nin kişiliği, Osmanlı edebiyatı ve kültüründeki yeri üzerine pek az nitelikli eser verildi. Halbuki, Seyahatname bir gezi anlatısı olarak okunabileceği kadar bir almanak, bir günlük, bir otobiyografi ya da ideal okuru eğlendirmek ve hayatın gizlerini paylaşmak üzere kaleme alınan bir hasbıhal olarak da okunup yorumlanabilir. Nitekim, konuşmanın sonunda, çalışmalarını hâlen Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü'nde sürdüren ünlü Osmanlı tarihçisi Prof. Dr. Halil İnalcık, Evliya'nın aslen bir "nedim" ya da "musahip" olduğunu ve Seyahatname'ye ilişkin değerlendirmelerin bu durumu göz ardı etmemesi gerektiğini dile getirdi. Prof. Dankoff'un değerli çalışmalarının bu eşsiz eserin daha çok dikkat çekmesini sağlayacaktır.

Idimitri@bilkent.edu.tr

* Dimitris Loupis, Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü'nde yüksek lisans öğrencisidir. Yazı, Türk Edebiyatı Bölümü yüksek lisans öğrencilerinden Hakan Atay tarafından İngilizceden çevrilmiştir.