ETKİNLİK
"Sanatlı Söz"ün İzinde Bir Profesör: Bülent Bozkurt
Drita Çetaku
Sayı 8: Kış 2002
Bilkent Üniversitesi, İnsanî Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Dekanı ve İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Bülent Bozkurt, 12 Ekim 2001 tarihinde, Türk Edebiyatı Bölümü’nün daveti üzerine, “Batı Kültür ve Edebiyatında Söz Sanatları” konulu bir konuşma yaptı.  Ağırlıklı olarak Türk Edebiyatı Bölümü öğrencilerinden ve öğretim üyelerinden oluşan dinleyici grubuna yaptığı konuşmada Bozkurt, “eğretileme”, “benzetme”, “kişileştirme”, “ironi”, “paradoks”,  “simge”, “karşıtlam” ve “abartı” gibi söz sanatları üzerinde durdu; “tırmandırma” ve “beklentiyi boşa çıkarma” gibi belâgat tekniklerinden söz etti.

Doktora tezini Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde William Shakespeare’in Othello’su üzerine yapmış olan, hâlen Bilkent Üniversitesi’nde başta Shakespeare olmak üzere Rönesans, metafizik şiir, çeviri ve mitoloji dersleri veren Prof. Bozkurt’un Türkçe’ye kazandırdığı çeviriler arasında, Shakespeare’in tüm soneleri, 12 oyunu ve John Donne’ın şiirlerinden seçmeler yer alıyor.  Shakespeare gibi, söz sanatlarını ustalıkla kullanmış bir şairi yakından tanıyan ve sözün sanatlısını söylemeyi zekânın en büyük ölçütü kabul eden metafizik şair Donne’ın şiirlerini Türkçe’nin deyiş güzelliğiyle kaynaştırmış olan Bozkurt, sunuşundaki örnekleri de ağırlıklı olarak Amerikan ve İngiliz yazar ve hatiplerinden seçmişti.

Söz sanatlarının, edebî dile günlük konuşma dilinden farklı mecazî anlamlar yüklediğine değinen Bozkurt, sözün birinci anlamından farklı olarak derin ve bazen de karşıt anlamını ortaya koyan “ironi”nin gücünü İngiliz şairi William Cowper’dan yaptığı alıntılarla açıkladı.  “Eğretileme”nin edebî dildeki güçlü etkisinden söz eden Bozkurt, bunu Nathaniel Hawthorne’dan yaptığı bir alıntı ile destekledi: “Medenî topluluğun siyah çiçeği, hapishane”.  İnsan özelliklerini onları taşımayan bir varlığa atfetme anlamına gelen “kişileştirme”den de söz eden Bozkurt, bu konuda dikkat çekici örnekler sundu: “Pisagor’a zamanın ne olduğunu sorduklarında, ‘dünyanın ruhu’ şeklinde cevap vermiştir” (Plutark).

Edebiyat konusundaki engin bilgisi ve ayrıntılara gösterdiği özen ile Prof. Bozkurt, keyifli ve aydınlatıcı bir sunuş gerçekleştirdi.  Sözü süslemenin insana özgü, çağlar ve kültürler üstü bir estetik anlayış ve gereksinim olduğu gerçeğinin vurgulandığı konuşmada, edebî terimlerin çeviri sorunları ve kullanım yanlışları üzerinde de duruldu.

drita@bilkent.edu.tr