KİTAP
Mitolojiden Edebiyata: Divan Şiirinde Mitolojik Unsurlar
Magdalena Sodzawiczny
Sayı 8: Kış 2002
Divan edebiyatı hakkında geçmişte birçok eser yazıldı; günümüzde de yazılıyor. Değişik mitleri anlatan ve inceleyen kitaplar da var. Ancak şimdiye kadar bu iki konuyu birleştiren kapsamlı bir araştırmaya rastlamak kolay değildi. “Değildi” diyorum, çünkü artık bahsettiğimiz konularla ilgilenenler Dursun Ali Tökel’in Divan Şiirinde Mitolojik Unsurlar: Şahıslar Mitolojisi başlıklı 484 sayfalık çalışmasına başvurabilirler (Ankara: Akçağ Yayınları, 2000).

Dursun Ali Tökel 1962 yılında Samsun’da doğmuş. 1983’te Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdikten sonra bir süre çeşitli okullarda idareci ve öğretmen olarak çalışmış. Daha sonra doğduğu şehre dönen Tökel, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde akademik kariyerine başlamış ve 1998’de “Divan Şiirinde Mitolojik ve Efsanevî Şahıslar” isimli doktora teziyle Eski Türk Dili ve Edebiyatı ana bilim dalında doktor unvanını almış. Yazar, hâlen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde görev yapıyor.

Dursun Ali Tökel’e göre mitoloji ve onun alt dalları olan destanlar, efsaneler, menkıbeler, masal ve fabllar, Divan edebiyatının en önemli kaynakları arasındadır. Bu yüzden de “Divan şiirinde adı geçen, şahıs, hayvan, mekân, zaman, bitki, nesne vb.nin pek çok mitolojik arka plânı bulunmaktadır” [x]. Tökel’in araştırması, 16. yüzyıla kadar olan sürede eser veren şairlerin divanlarını esas almış ve böylelikle Divan edebiyatının “arka planında” yer alan şahıslar arasında yolu bulmamızı kolaylaştıran bir çeşit “kılavuz” olmuştur.

Dursun Ali Tökel’in kitabı Önsöz, Giriş, yedi ana bölüm ve Sonuç kısmından oluşuyor. Yazar, kitabın uzun Giriş bölümünü beş alt başlığa ayırmayı uygun görmüş. Tökel, ilk alt başlıkta “mit” ve “mitoloji” kavramlarının değişik tanımlarını temel alarak mitlerin ortaya çıkış teorileri, türleri, çıkış-yayılış yerleri ve mitoloji ile diğer edebî türler arasındaki ilişkiler hakkında hem açıklayıcı hem de kuramsal bilgiler veriyor. Giriş bölümünün ilerleyen kısımlarında mitoloji, sanat ve sanatın bir alt dalı olan edebiyat, birbiriyle iç içe girmiş konular olarak ele alınıyor. Türkiye’de mitolojiyle ilgili yapılan çalışmaları tanıtan yazar daha sonra Divan şiirinin mitolojik yönünü araştıran Türk ve yabancı araştırmacıların yayınlarından söz ediyor. Giriş bölümünün sonunda, Divan edebiyatındaki mitolojik unsurların ana kaynağı olan İran ve Arap edebiyatından örnekler veriliyor. Yazara göre bu iki ana kaynak dışında “Hind, Çin, Ortadoğu’nun başka milletleri, Yunan ve Anadolu’da daha önce yaşamış milletlerin mitolojilerinin de Divan şiirinin derin iç yapısında izleri vardır” (97).

Dursun Ali Tökel’in kitabının asıl kısmı yedi bölümden oluşuyor. “Acem Menşeli Şahıslar” adını taşıyan birinci bölümde İran kaynaklı padişahlar, efsanevî kahramanlar, müzisyenler ve ressamlar gibi Divan edebiyatında adı geçen şahıslar üzerinde duruluyor. Yazar, alfabetik sırayla dizilmiş bu 35 isimden söz ederken her şahsın aile bağlarını, isminin anlamını ve çoğunlukla Şehnâme’yi kaynak olarak alan yaşam öykülerini açıklıyor. Tökel, mümkün olduğu kadar, anlatılan kişinin maceralarıyla Yunan, Çin, Hint gibi diğer ülkelerin mitolojik kahramanlarının maceraları arasında benzer özellikler bulur ve okuyucunun dikkatini bu benzerliklere çekmeyi uygun görür. Bunların ardından yazar, adı geçen şahısla ilgili beyitlere yer veriyor. Cemşid, Dârâ, Hüsrev, Rüstem gibi İran kökenli şahıslarla beraber İran kökenli olmayan, ancak Osmanlı edebiyatına Fars edebiyatından geçen mitolojik isimlerden de kitapta söz ediliyor.

Divan Şiirinde Mitolojik Unsurlar: Şahıslar Mitolojisi’nin “Peygamberler” başlıklı ikinci bölümünde Âdem, Danyal, Süleyman ve Yusuf peygamberler üzerinde duruluyor. Kitabın bu ve sonraki kısımlarında Tökel, birinci bölümünde oluşturulmuş düzene göre ele alınan kişiler hakkında bilgi veriyor. “Kutsal Kitaplarda Zımnen veya Alenen Zikredilen Ünlü Şahıslar” başlığı taşıyan üçüncü bölümde aynı şekilde “peygamber veya veli oldukları hususlarında ihtilaf bulunan, Allah tarafından övgülere mazhar (Hızır gibi) ve küfrü ve inadı yüzünden lânete müstahak olarak zikredilen (Firavn veya Şeddâd gibi)” (325) 14 şahıs söz konusu ediliyor.

Dursun Ali Tökel’in kitabının “Mutasavvıf Şahsiyetler”e ayrılmış dördüncü bölümünün ardından “Hükemâ ve Filozoflar” başlıklı bölüm geliyor. Aristo, Eflatun ve Lokman ile birlikte önceki bölümlerde konu edinilen tarihsel şahsiyetlerin kitapta yer almasını Tökel şu sözlerle açıklıyor: “Elbette bu şahıslar, Cem veya Feridun gibi mitolojik ve efsanevî şahıslar değildir. Fakat yüzyıllar boyunca bu şahıslar üzerinde o kadar efsane türetilmiş ve bu şahısların hayatları kadim milletlerin mitleri tarafından o derece örtülmüştür ki, bunların tarihî kimliğini ortaya çıkarmak neredeyse imkânsız olmuştur” [xi].

Divan Şiirinde Mitolojik Unsurlar: Şahıslar Mitolojisi’nin son iki bölümü “Ünlü Aşk Kahramanları” ve “Diğer Şahıslar” başlıklarını taşımakta. Tökel, “diğer” şahıslar olarak Âfet ve Âfet-i Ab / Malik-i Derya (Su Kızı / Su Perisi) gibi mitoloji yaratıkları ile beraber “cömertliği ve yiğitliği ile ün salmış” (454) Hâtem-i Tayy, efsanevî bir kadın hükümdar olan Kaydâfe’yi ve eşi benzeri görülmedik şekilde güzel bina yapan ünlü mimar Sinimmar’ı anıyor.

Sonuç olarak, Dursun Ali Tökel, Divan Şiirinde Mitolojik Unsurlar: Şahıslar Mitolojisi adlı çalışmasıyla, Divan edebiyatıyla ilgili daha önce müstakil bir çalışma olarak incelenmemiş konuları gün ışığına çıkararak bu konularla ilgili araştırma yapacaklara önemli bir hizmette bulunuyor. Tökel’in bu kapsamlı kitabı, araştırılmış şahısların edebî kaynakları hakkında son sözü söylememiş olmakla birlikte, Divan edebiyatında yer alan isimlerin kim olduğunu anlamak isteyenlere yardımcı bir kaynak olacaktır.

smagda@bilkent.edu.tr