*12:30 Post-it Borsasından Haberler
Dün güne durgun başlayan post-it borsası öğleye doğru 8000 puana kadar geriledi. Merkez Bankası'nın piyasaya post-it vermesiyle faizler düştü, yatırımcı elindeki parayı post-it'e çevirerek rahatladı. Öğleye doğru hafif bir yükselişe geçen post-it borsasında sabah seansı 8750 puandan kapandı. Öğleden sonraya yükseliş beklentisiyle giren yatırımcı, bir hocamızın açıklamalarıyla rahat bir nefes aldı. Hocamız, kısa ve orta vadede en iyi yatırımın post-it olduğunu belirterek alıma geçti. Hocamızın alımlarıyla yük selişe geçen borsada tüm hisseler tavan yaptı. Yatırımcıların yüzleri gülüyor. Yastık altı post-it'lerinin nakde çevrilmesi borsayı hareketlendirdi.

~ "6 Ağustos 1945 günü köye ilk kez bir kaymakam gelir, okul yapılacağı müjdesini verip gittikten sonra ertesi gün gazetelerde Hiroşima'ya ilk atom bombasının atıldığı haberi yayımlanır. Yazar böylece romanda doğu ile batı karşılaştırmasına girer". (İnci avcısı: Yalçın Armağan)

~ "Romanları roman tekniği yönünden pek güçlü olmamakla birlikte yazarın yaşadıklarını anlatırken duyduğu boşalmayı, bu boşalmanın verdiği rahatlamayı biz de duyabiliriz". (İnci avcısı: Yalçın Armağan)

~ "Cahit Uçuk realist (bazen de romantik) bir yazarımızdır. Cahit Uçuk realist olduğu kadar romantiktir de. Çok duygulu ve hassas bir yapıya sahiptir". (İnci avcısı: Canan Öktemgil Turgut)

~ "Hikayelerde genç kız ve kadınlar, bir iki sadistin dışında, genellikle tutumlu, erkeğine bağlı, duygulu hassas ve kibar tiplerdir". (İnci avcısı: Canan Öktemgil Turgut)

~ "Tek başına taştan yapılmış bir aslan heykeli de yalnızdır. Sosyal etkinliği görüp kaynaşabileceği sosyal bir çevresi yoktur". (İnci avcısı: Sevim Gözcü)

~ "Ateist bir insan olan Sagıp'ın önceki alafrangalardan en önemli farkı kokainman oluşudur". (İnci avcısı: Magdalena Sodzawiczny)

SINIFSAL İNCİLER

Bu bölümdeki inciler bölümümüzün öğrencileri tarafından derslerde avlanmış ve "Gaga" için özel olarak derlenmiştir.

~ "Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü: Girenin can güvenliği garanti edilemez!" (Talât Halman)

~ "Şamanlar derse girdiklerinde cep telefonlarını kapatırlar". (İlhan Başgöz)

~ "Öykünün başında amcasının vezir olduğu söyleniyor. Sonra ["Diyet"in kahramanı] onun yanından ayrılıyor. Niye? Benim amcam vezir olsa yanından ayrılmazdım". (Süha Oğuzertem)

~ "Tilmiz sözcüğü tuttu; ben kullanıyorum mesela". (Tuncay Bağla)

~ "Tanpınar'ı taklitçilikle suçlayabilir miyiz?" (Süha Oğuzertem) 
   "Taklitçi diyebiliriz ama suçlamayalım isterseniz". (Hakan Atay).

~ "Kendi görüşlerine bu kitabında fazla yer vermemiştir. Onlara başka bir kitabında yer verecektir". (Süha Oğuzertem)

~ "N kere olanı bir kere anlatmak şarkılarda da var. Mesela, `Biz Heybeli'de Her Gece Mehtâba Çıkardık'. Heybeli'de böyle bir mantıksızlık yapmalarından hicap duyuyorum. Eminim bunu Heybeliada'ya dışarıdan gelen kişiler söylüyordur. Bir kere gelmiş, her gece mehtap var sanıyor". (Süha Oğuzertein)

~ "Arkadaşlar, bu doğru mudur, yanlış mıdır?" (Süha Oğuzertem) 
   "Doğaldır". (M. Selim Ergül)
   "Peki, ara veriyoruz". (Süha Oğuzertem)

~ "Sorun ölmek değildir. İdeallerimizi biz ölmeden önce gerçekleştirebilmektir". (Nuri Aksu)
   "Sorun sizsiniz Nuri Bey". (Süha Oğuzertem)

Nuri Aksu