"Türkçe Dersleri Üniversite Öğretimi Boyunca Sürmeli"
Sayı 5: Kış 2001 
Bilkent Üniversitesi Türkçe Birimi Koordinatörü Sare Öz ile Söyleşi

Süha Oğuzertem: Bilkent'te Türkçe programı nasıl başladı ve gelişti?

Sare Öz: Türkçe programı başlangıçta YÖK tarafından verilen çerçeve programa göre, dilbilgisi ağırlıklı olarak uygulandı. İlk yılın sonunda, dersin amacı ile uygulamaların pek örtüşmediğini saptadık. Dersimiz şunları hedefliyordu: Yüksek öğrenim döneminde her gence ana dilinin yapı ve işleyiş özelliklerini gereğince kavratabilmek; yazılı ve sözlü anlatım aracı olarak Türkçe'yi doğru ve güzel kullanabilme yeteneğini kazandırabilmek; Türk ve dünya edebiyatının bazı seçkin yapıtlarının okunmasıyla öğrencilerin eleştirel, sorgulayıcı, araştırıcı ve yaratıcı düşüncelerini geliştirmek; öğretimde birleştirici ve bütünleştirici bir dil oluşumunu sağlamak ve ana dil bilincine sahip gençler yetiştirmek. Bu amaca ulaşabilmek için uygulamada bazı değişiklikler yapmak gerekiyordu. İlkin sınıf mevcutlarını 70-80'den 25'e indirmemiz gerekiyordu, indirdik.Öğretim görevlisi sayısını artırdık. Öğrencilere bir dönemde iki kitap inceletiyor, dönem ödevi yazdırıyor ve sunuş yapmalarını sağlıyoruz.

S.O.: Yıllar içinde ne tür gereksinimler saptadınız ve ne tür yenilikler yaptınız?

S.Ö.: Her yıl Türkçe Birimi'ndeki arkadaşlarımızla toplantılar yapıp programımızı gözden geçiriyoruz. Öğrencilerin Türkçe derslerinden beklentilerini ve gereksinimlerini anketlerle saptıyoruz. Bölümlerin göıüşlerini alıyoruz. Öğretim görevlilerinin gözlemlerinden, deneyimlerinden yararlanıyoruz. Ankara ve İstanbul'daki belli başlı üniversitelerle fıkir alışverişinde bulunuyoruz. Her yıl Haziran ayında program geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Değerli Türkçe öğretim görevlileriyle öğretim yöntemleri ve kaynak konularını tartışıyoruz.

S.O.: Derslerin içeriği hakkında bilgi verir misiniz?

S.Ö.: Derslerimizin içeriğini şöyle özetleyebiliriz: Her dönem her öğrenci beş kitap okumakla yükümlü. Bunlardan ilk ikisi sınıfça ortak kitap olarak seçiliyor. (Her sınıf istediği kitabı seçmekte özgür.) Diğer iki kitap karşılaştırmalı olarak inceleniyor ve sınıfta sunuluyor. Beşinci kitap ise öğrencilerin kendi ilgi alanlarına yönelik. Birinci dönemde roman, deneme ve öykü türlerinden yapıtlar seçiliyor; ikinci dönemde ise şiir kitapları okunuyor. Kitap okumanın dışında her dönem altı adet olmak üzere haftalık yazma çalışmaları yapılıyor. Dönem ödevi olarak da bir araştırma-inceleme yazısı yazılıyor. Dersler çoğu kez sınıfta yürütülen tartışmalarla sürüyor. Türkçe programında metinleri temel alıyoruz. Öğrenciyi ezberciliğe yöneltmemeye özen gösteriyoruz. Dil yanlışlarının yazma çalışmalarıyla düzeltilmesini hedefliyoruz. Öğrencilerin Türk ve dünya edebiyatının seçkin yapıtlarıyla tanışmalarını ve özgün metinler aracılığıyla düşünsel, eleştirel ve estetik bakımdan gelişmelerini sağlamaya çalışıyoruz.

S.O.: Öğrencilerin düzeyi ve gereksinimleri hakkındaki gözlemleriniz ve yorumlarınız neler?

S.Ö.: Sanırım öğrencilerimiz orta öğretim programlarının ezberci yöneliminden kendilerini kurtarmakta zorluk çekiyorlar. Haftada iki saatlik bir Türkçe dersi öğrencilerimizin geçmiş yıllardan bugüne taşıdıkları olumsuz alışkanlıkları düzeltmeye yetmiyor. Onlara okuma alışkanlığı kazandırmak, düşünen, sorgulayan, ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri izleyebilen nitelikli gençler olmalarını sağlamak için çok yönlü programlann geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda Türkçe derslerine de büyük sorumluluk düşüyor. Dinleyen, anlayan, düşünen, sorgulayan öğrenci yetiştirme telaşındayız. Birimimizin düzenlediği konferanslarla da öğrencileri bu bakımdan beslemeyi, desteklemeyi düşünüyoruz. Bazı grupların yıl boyunca aldıklan sekiz konferansın bu bakımdan önemi büyük.

S.O.: Gençlerimizin Türkçe ile, okuma ve yazma ile, edebiyat ile daha yaratıcı ve verimli ilişkiler geliştirmeleri için neler yapabiliriz?

S.Ö.: Kanımca, Bilkent'te ve diğer üniversitelerimizde Türkçe derslerinin daha yararlı olabilmesi için öncelikle ders saatlerinin haftada en az üçe çıkanlması gerekir. Diğer taraftan, bu derslerin iki dönemlik değil, üniversite öğretimi süresince devam eden dersler olması doğru olur. O zaman daha kapsamlı bir program uygulanabilir ve daha çok verim alınır.

S.O.: Bilkent Dört Mevsim dergisinin amaçları ile Türkçe programının amaçları arasındaki ilişkiyi anlatabilir misiniz?

S.Ö.: Bilkent Dört Mevsim dergisinin amacı, ana dilini seven, sanatı kucaklayan, kültürün ufuklarında gezinen, yaşamın güzelliklerini damıtan gençleri bir çatı altında toplamak, onları edebiyat dünyasının seçkin kişileriyle tanıştırmak ve yazmaya özendirmektir. Bu, Türkçe dersinin amacıyla da örtüşüyor. Bu duyarlı ortamda yer almak isteyenleri dergimizde buluşmaya çağırıyoruz.

S.O.: Teşekkür ediyor, sizin ve arkadaşlarınızın başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz.